CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, Alanya’ya gelerek partisinin ilçe teşkilatını ziyaret etti. Ziyarette Milletvekili Arı, CHP İlçe Başkanı Coşkun Karadağ, İlçe Yönetim Kurulu üyeleri ve partililerle bir araya gelerek gündeme dair açıklamalarda bulundu. Türkiye’de kötü bir iktidar yönetimi bulunduğunu vurgulayan Arı, gayrimenkul fiyatlarında yaşanan aşırı artışa da değindi. Arı, “Antalya’da gayrimenkul fiyatı patladı. Yetmedi kiralar uçtu. Kiracı huzursuz. Kiracı ben oturuyordum, ev sahibi geldi. 3 katı kira istedi diyor. Öbür taraftan ev sahibi huzursuz. Kendisi kiracıyı mevcut fiyattan oturtmak isterken yan komşusu 3 kat pahalıya kiraya vermiş. O da bu anlamda huzursuz. Kim neyi tutarsa elinde kalan bir dönemdeyiz. Kim niye sattı da kazandı veya sattı da niye zarar ettiğini anlaşılmayan bir dönemdeyiz. Böyle bir karmaşa içindeyiz. Kısaca bu iktidarın ülkeye artık verecek bir şeyi kalmadı” dedi. “PİYASADA RAKAMLAR YÜKSELDİ KİRACIYI ÇIKARTIYORUM DİYEMEZLER”
Alanya’da son günlerde ev sahipleri ile kiracılar arasında sorunlar yaşandığı hatırlatılan ve bu durumun hukuki olarak çözümleri sorulan Arı, “Kira sözleşmesi özel hukuk ilişkisi ve Kira Kanunu’na tabi. Yapılan sözleşme tarafları bağlar. Mevcut sözleşmenin koşullarını kimse değiştiremez ancak sözleşme hükümlerine göre 2 taraf buna bağlı kalmak zorunda. Kiracı kirasını ödemezse mülk sahibinin işlem yapabilme hakkı var ama bu şu demek değil. Piyasada rakamlar yükseldi, ben kiracıyı çıkartıyorum diyemez. Mülk sahibinin nasıl yasal hakkı varsa kiracının da yasal hakkı var. Bu koşullar sözleşme ile tespit edilmiştir. Sözleşme kuralları şu an geçerli. Anlatmaya çalıştığımız bunlar toplumsal huzursuzluğa dönüştüğü için. Ev sahibi gelip diyor ki, sen bin 500 TL’den oturuyordun, karşı komşu evini 6 bin TL’ye kiraya verdi diyor. Ev sahibi vicdanlı. Kirasını artırmak istemiyor ama karşı komşusu 6 bin TL’ye evini kiraya verdiği için iç huzursuzluk yaşayacak. Bu kiracıya yansıyacak. Kiracıya sözleşmeden önce veya sözleşme süresi dolunca evden çık diyecek. Kiracı evden çıksa ve yeni ev bulmaya kalkışsa o da 5-6 bin TL’den aşağı ev bulamayacak gibi bir huzursuzluk ortamı doğuyor” diye konuştu. “SÖZLEŞME YENİLENMEMİŞSE 1 YIL AYNI ŞARTTA UZAR”
Mülk sahibinin kanunda tanımlanmış yasal süreçlerin tamamlanması halinde kiracıyı evinden tahliye edebileceğini kaydeden Arı, “Kira sözleşmesi yenilenmemişse, tekrar taraflar birbiriyle yazılı bir sözleşme yapmamış ve birbirlerine yazılı bir ihtarla kirayı bırakacağını veya sözleşmeyi iptal ettiğini bildirmemişse, kira sözleşme koşulları 1 yıl süreyle aynı şartlarda uzar. Eğer yenilenmemişse aynı koşullarda uzamaya devam eder. Bu sıkıntılar devam ettiği için yakın dönemde Kira Kanunu’nda değişiklik yapıldı. Eğer 10 yıl süre dolmuşsa mülk sahibine herhangi bir mazeret belirtmeksizin kiracısını tahliye edebilme hakkı getirildi” ifadelerini kullandı.
“BELGE İSPATLAYAMAZSA KİRA ÖDEMEMİŞ SAYILIR”
Kira konusunda en büyük sıkıntının elden yapılan ödemeler olduğunun altını çizen Arı, “Bu çok riskli. İyi niyetli, dürüst bir ev sahibi elden ya da bankadan kirasını almışsa inkar etmez. Bazen mülk sahipleri kiracılarını evden çıkarabilmek için elden yapılan ödemleri tahliye gerekçesi yapabilir. Kiracıyı en kolay tahliye ettirebileceğiniz yöntemlerden birisi kiranın ödenmemesinden kaynaklı yapılan icra takipleri. İcra takibinde kiracı ödemeyi belge ile ispatlayamazsa ödememiş sayılır. Kira borçları ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Diyelim ki siz 1 yıldır mülk sahibine elden ödeme yaptınız. Mülk sahibi ben parayı almadım dese ve 1 yıl kala kira sözleşmesi yaptı. Siz ödedim, mülk sahibi de almadım dese ancak elde yemin delili kalır. Yemin delilinde hakim kişiye kirayı ödedin mi, ödemedin mi diye yemin ettirir. Belgelendirilmemiş kira ödemesi tahliyeye yol açar. O yüzden kiracıların mümkün olduğunca ödemelerini banka hesabı üzerinden yapması ya da ödemeyi yapmışsa makbuzunu alması gerekiyor” dedi.
Alanya’da son günlerde ev sahipleri ile kiracılar arasında sorunlar yaşandığı hatırlatılan ve bu durumun hukuki olarak çözümleri sorulan Arı, “Kira sözleşmesi özel hukuk ilişkisi ve Kira Kanunu’na tabi. Yapılan sözleşme tarafları bağlar. Mevcut sözleşmenin koşullarını kimse değiştiremez ancak sözleşme hükümlerine göre 2 taraf buna bağlı kalmak zorunda. Kiracı kirasını ödemezse mülk sahibinin işlem yapabilme hakkı var ama bu şu demek değil. Piyasada rakamlar yükseldi, ben kiracıyı çıkartıyorum diyemez. Mülk sahibinin nasıl yasal hakkı varsa kiracının da yasal hakkı var. Bu koşullar sözleşme ile tespit edilmiştir. Sözleşme kuralları şu an geçerli. Anlatmaya çalıştığımız bunlar toplumsal huzursuzluğa dönüştüğü için. Ev sahibi gelip diyor ki, sen bin 500 TL’den oturuyordun, karşı komşu evini 6 bin TL’ye kiraya verdi diyor. Ev sahibi vicdanlı. Kirasını artırmak istemiyor ama karşı komşusu 6 bin TL’ye evini kiraya verdiği için iç huzursuzluk yaşayacak. Bu kiracıya yansıyacak. Kiracıya sözleşmeden önce veya sözleşme süresi dolunca evden çık diyecek. Kiracı evden çıksa ve yeni ev bulmaya kalkışsa o da 5-6 bin TL’den aşağı ev bulamayacak gibi bir huzursuzluk ortamı doğuyor” diye konuştu. “SÖZLEŞME YENİLENMEMİŞSE 1 YIL AYNI ŞARTTA UZAR”
Mülk sahibinin kanunda tanımlanmış yasal süreçlerin tamamlanması halinde kiracıyı evinden tahliye edebileceğini kaydeden Arı, “Kira sözleşmesi yenilenmemişse, tekrar taraflar birbiriyle yazılı bir sözleşme yapmamış ve birbirlerine yazılı bir ihtarla kirayı bırakacağını veya sözleşmeyi iptal ettiğini bildirmemişse, kira sözleşme koşulları 1 yıl süreyle aynı şartlarda uzar. Eğer yenilenmemişse aynı koşullarda uzamaya devam eder. Bu sıkıntılar devam ettiği için yakın dönemde Kira Kanunu’nda değişiklik yapıldı. Eğer 10 yıl süre dolmuşsa mülk sahibine herhangi bir mazeret belirtmeksizin kiracısını tahliye edebilme hakkı getirildi” ifadelerini kullandı.
“BELGE İSPATLAYAMAZSA KİRA ÖDEMEMİŞ SAYILIR”
Kira konusunda en büyük sıkıntının elden yapılan ödemeler olduğunun altını çizen Arı, “Bu çok riskli. İyi niyetli, dürüst bir ev sahibi elden ya da bankadan kirasını almışsa inkar etmez. Bazen mülk sahipleri kiracılarını evden çıkarabilmek için elden yapılan ödemleri tahliye gerekçesi yapabilir. Kiracıyı en kolay tahliye ettirebileceğiniz yöntemlerden birisi kiranın ödenmemesinden kaynaklı yapılan icra takipleri. İcra takibinde kiracı ödemeyi belge ile ispatlayamazsa ödememiş sayılır. Kira borçları ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Diyelim ki siz 1 yıldır mülk sahibine elden ödeme yaptınız. Mülk sahibi ben parayı almadım dese ve 1 yıl kala kira sözleşmesi yaptı. Siz ödedim, mülk sahibi de almadım dese ancak elde yemin delili kalır. Yemin delilinde hakim kişiye kirayı ödedin mi, ödemedin mi diye yemin ettirir. Belgelendirilmemiş kira ödemesi tahliyeye yol açar. O yüzden kiracıların mümkün olduğunca ödemelerini banka hesabı üzerinden yapması ya da ödemeyi yapmışsa makbuzunu alması gerekiyor” dedi.