2B arazilerinin rayiç bedellerini yüksek bulan vatandaşlar eylemler yapmaya devam ediyor. Elbette Başbakanlarımızdan Süleyman Demirel gibi “Yollar yürünmekle aşınmaz” diyecek değiliz. Bugün polislerin bile sendikasını kurduğu bir ortamda her vatandaş eylem yapma özgürlüğüne de sahip. Ancak özgürlük siz başkasının özgürlüğünü kısıtladığınız yerde biten bir haktır. Mesela siz “Ben özgürüm evimin içindeyim son ses müziğimi açarım sabaha karşı dinlerim” derseniz, başkalarının uyuma özgürlüğünü gasp etmiş olursunuz. Eylem yapmak da böyle bir şeydir. Siz sıkıntınızla ilgili sesinizi duyurmakta, dikkat çekmek için pankartlar ve afişler taşımakta serbestsiniz. Ancak eğer siz eylem yaparken kaldırım taşlarını söküyorsanız, çevre düzenini bozuyorsanız ve çevrenize ve diğer insanlara zarar veriyorsanız, örneğin sizin eyleminiz trafikteki insanları mağdur ediyorsa bu eylem haksız bir eylem haline dönüşür ki bunun da iki türlü zararını görürsünüz. 1’incisi haklıyken haksız konumuna düşersiniz. 2’incisi de yaptığınız eylem, amaçsız bir gösteriden öteye gitmez. Sadece çıkan olaylarla basına malzeme olursunuz.
***
2B rayiç bedellerinin köylünün alım gücünü zorladığının farkındayım. Bununla ilgili bir bilinmezliğin de halen devam ettiği aşikar. Fakat bu şekilde yapılan eylemlerle sorunun çözüleceğine inanmıyorum. Bu eylemler sırasında yaşananlar demokratik bir topluma yaraşır görüntüler değil. Bir eylemin 9 saat sürmesi, polise barikat kurulması, kaldırım taşlarının sökülmesi, polise saldırılması vs… bu görüntüleri daha önce çok gördük. Onlar bölücüydü teröristti. Bunları üç beş çapulcunun terörist başının sloganlarını atıp, bir bez parçasını savurduğu gösterilerde görüyorduk. 2B eylemlerinde kan görmek ve aynı olayların yaşanması bence tehlike çanlarının çaldığının göstergesidir. Bu ülkede aynı gün 25 şehit verdik de kimse sesini çıkarmazken, çoğunluğu Antalya’da olan 2B arazilerinin rayiç bedeli yüksek diye halkın sokaklara dökülmesi, olayların çıkması sizce normal mi? Bence değil.
***
Hakkını arayan vatandaş farkında olmadan haklıyken haksız duruma düşüyor. Bu eylemlerde elbette halkımız hakkını arıyor ve sesini duyurmak istiyor ancak dikkat edilmesi gereken asıl noktayı unutuyoruz. Bu eylemlere destek veren ve teşvik eden grupların amacı nedir? Bu soruyu bu eylemleri organize edenlere birisi çıkıp sormuş mu? Eylemlerde yer alanların kaçı 2B arazi sahibi bilen var mı? Üniversite öğrencileri eylemlerde en önde yürüyor ve en ateşli sözleri haykırıyorlar. Elbette gençler ve bir haksızlığa karşı durmak, kendini ortaya atmak onların yaşı gereği normal karşılanabilir, ama çoğunluğu belki de 2B arazisinin ne olduğunu orada neyin eyleminin yapıldığını bile bilmiyor. “Arkadaşları topla gel” diyorlar gidiliyor. Çoğunluğu Antalya dışında yaşayan ve Antalya’da eğitim gören bu çocuklar neden bu eylemlerde hiç ilgileri olmadığı halde en önde ilk adımı atarlar? Bunlar kim? Hiç düşündünüz mü? Bence herkes biraz düşünsün. Antalya halkı yasalara saygılı, Türkiye’nin birçok yerinden daha medeni ve demokrasiye inancı sağlam insanlar. Bu görüntüler normal şartlarda Antalya’da yaşanacak görüntüler değil. Bu eylemlere katılan vatandaşlarımız, olayların nasıl büyüdüğüne kimlerin provakasyona alet olduğuna dikkat etsin.
Nurşen SINAV
n.sınav@msn.com